Hakkâri Stelleri ve Mezar Odaları
Hakkâri kent merkezinde 1997-2000 yılları arasında yapılan arkeolojik kazılarda elde edilen bulgular arkeoloji dünyasında büyük bir heyecan yarattı. 1998 yılında Hakkâri Kalesinin kuzeybatı eteklerinde on biri erkek savaşçılara ve ikisi kadınlara ait olmak üzere 13 adet dikme taş (stel) bulundu. MÖ. 1450 ile 1000’li yıllar arasına tarihlenen ve yerel bir dağ hanedanlığına ait olduğu düşünülen bu stellerin ölmüş ataları anmak için bir tür mezar taşı olarak yapıldığı tahmin edilmektedir. Bilindiği gibi insan biçimli taş stel dikme âdeti Hint- Avrupa kökenli halkların doğudan batıya göçleri ile beraber görülmeye başlanmıştır. 1999 yılında bu stellerin 19 metre kuzeyinde bir mezar odası bulunmuş olup bu mezar içerisinde 75 kadar insana ait kemikler ile beraber çok sayıda çanak- çömlek, madeni, kemik, taş ve pişmiş topraktan oluşan günlük kullanım aletleri bulunmuştur. Bu kemiklerin MÖ. XIX ve XVII. yüzyılları arasına tarihlendiği saptanmıştır. Yine 1997 yılında Gazi mahallesinde ikinci bir mezar odası bulunmuştur. Mezarda 11 kişiye ait iskelet ve günlük yaşamda kullanılan aletler bulunmuştur. 2000 yılında arkeolojik çalışmaların aniden durdurulmasıyla bu arkeolojik bulguların tam anlamıyla kimlere ait olduğu sarahatle saptanamamışsa da bunların Hurri kökenli Turukkular ile bir ilgisi olduğu düşünüldüğü gibi Hubişkia prenslerine ait olduğu da söylenmiştir. Asur ve Kimmer saldırıları sonucu zayıflayan Urartuların MÖ. 560 yılında Medlerin saldırısı sonucu yıkılmasıyla birlikte bölge sırasıyla; Medler (MÖ. 585-550), Persler (MÖ. 550-331), Büyük İskender (MÖ. 331-323), AtropotenSatraplığı (MÖ. 323-312), Selökidler (MÖ. 312-82), Tigran (MÖ. 82-66), Roma- Part (MÖ. 66- MS. 193), Arsaklılar MS. 193-297), Sasaniler (297-627) gibi devletlerin egemenliği altına girmiştir. Fakat bu devletlerin dağlık Hakkâri coğrafyasına ne kadar nüfuz edebildikleri belli değildir.