HAKKÂRİ’DE İKLİM
Hakkâri Bölümü’nün genel olarak iklim özelliklerine bakıldığında, Doğu Anadolu’nun şiddetli karasal ikliminin bütün bileşenlerinin görüldüğü, bu bileşenlerin iklim elemanlarına yansıdığı görülmektedir. Bölgenin doğusuna ve kuzeydoğusuna doğru gidildikçe karasallığın şiddeti artmasına karşılık, güneydoğusuna gidildiğinde bu etki özellikle de alçak kesimlerde tedrici olarak azalmaktadır. Bölgenin denizlerden uzaklaşması, yükseltisinin artması, bunun yanında yaz ve kış devrelerinde farklı hava kütlelerinin tesiri altında kalması dolayısıyla kışların çok uzun şiddetli ve karlı, yaz mevsiminin ise çok kısa ve oldukça sıcak geçmesine neden olmaktadır. Sıcaklık farkları 250C’den fazladır. Zira Ekim sonlarından Mayısa kadar Doğu Anadolu Sibirya üzerinden gelerek bu sahada yerleşen kontinental kutbi hava kütlesinin işgali altında kalır. Bu hava kütlesi soğuk, ağır ve kuru karakterlidir. Yazın ise daha çok güneyden gelen Tropikal hava kütlesinin etkisi altına girer. Ancak bu hava kültesi bölgenin kuzeydoğusunda hiç bir zaman uzun süreli yerleşip kalamaz. Bununla beraber bölümde etkili olan hava kütlesi, yüksek basınçlı, soğuk ve Karasal Kutbi havanın etkisi altında bulunur.Hakkâri’nin ikliminde, enlem, bakı ve topografya şartlarıyla ilişkili olarak, kısa mesafelerde değişiklikler göze çarpar. İlde geniş alanları kaplayan dağlar, yüksek platolar ve bunların arasında uzanan depresyonlar, kısa mesafelerde birbirlerinden ayrılmaktadırlar. Bu arızalı rölyef ve yükselti farkından kaynaklanan yerel iklim tipleri ortaya çıkmıştır. Zira bölümde yer alan depresyonlar, yüksek plato ve dağlara göre daha ılıman bir karakter gösterir. Dolayısıyla Çukurca ve Şemdinli gibi ilçelerin sınırları içerisinde kalan derin vadiler ve Yüksekova gibi depresyon alanlarında daha ılıman ve kısmen Akdeniz ikliminin etkisi görülürken, yüksek dağ ve platolara çıkıldıkça az da olsa iklimde bir değişiklik söz konusu olur ve kış ayları sert ve etkili bir şekilde kendini gösterir. Örneğin Zap Suyu’nun doğusunda ve batısında kalan yüksek dağlık alanlarda kış devresi uzun, yaz devresi daha kısadır. Ortalama sıcaklıklar depresyon alanlarına oranla daha düşüktür. Karın yerde kalış süresi yüksek kesimlerde artmasına karşılık derin vadiler ve güneye doğru ilerledikçe azalır. Bu olumsuzluklar yüksek alanlarda hem yaşamı ve hem de iktisadi faaliyetleri etkilemektedir. Bunun yanında, depresyonlarda iklimin müsait olması, tarım alanlarının başta olmak üzere buralarda toplanmasına, buna bağlı olarak da nüfus ve yerleşme alanlarının bu kesimlerde yoğunlaşmasına neden olmaktadır. Zira Hakkâri ili sınırlarında geniş alanların yerleşmeden yoksun ya da seyrek nüfuslanmış olmasında iklimin önemli bir etkisi vardır. İlin sıcaklık ve yağış değerleri oldukça farklı özelikler göstermektedir. Zira iklimin yerleşim yerinin tespiti üzerinde rol oynayan en önemli etkisi kuraklık ve aşırı soğuklardır. Bu konuda 350-250 mm yağış eğrisinin tarla ziraatının sınırını, 75-100mm’lik yağış eğrisinin de otlaklara dayanan yerleşmelerin sınırını belirlediği ileri sürülmektedir. Kurak iklime sahip çöl bölgeleri ve daima donmuş olan kutup bölgeleri insanların fazlaca yerleşmediği alanlardır. Dolayısıyla iklim doğrudan doğruya yeryüzünde insanların dağılışı üzerinde rol oynamaktadır. Bu anlamda Hakkâri ili iklimi; özelliklede yüksek dağlık alanların geniş yer kaplaması daha ağırlıklı olarak yeryüzü şekilleri bağlamında incelendiğinde neden büyük ölçekli yerleşmelerin gelişemediği ya da gelecekte potansiyel büyüme ihtimali olan yerleşmelerin nereler olduğu daha net bir şekilde ortaya çıkmaktadır.Hakkâri ili meteorolojik elemanlar açısından incelendiğinde İlde başta sıcaklık ve yağış olmak üzere, birçok değişken ili kısmen de olsa çevresinden farklılaştırmaktadır. Zira42 yıllık rasat verilerinden anlaşıldığı kadarıyla İlde ortalama sıcaklığın100C’, en düşük ortalama sıcaklığın -4,90C ile Ocak ayında ve en yüksek ortalama sıcaklığın ise 30,70C ile Temmuz ayında gerçekleştiği görülmektedir. Ortalama yüksek ve ortalama düşük sıcaklık değerlerine bakıldığında ise, yüksek sıcaklık değerlerinin30,7°C ile Temmuz ve Ağustos aylarında, düşük sıcaklık değerlerinin ise -8,40C ile Ocak ayında gerçekleştiği görülmektedir. İlin yukarıda verilen sıcaklık değerleri ve aşağıda verilecek güneşlenme süresi, ortalama bulutluluk, kapalı günler gibi değişkenleri incelendiğinde yerleşme ve tarımsal faaliyetler açısından uygun olduğu görülecektir. Ancak unutulmaması gereken bu değerlerin alındığı rasat istasyonunun denizden yüksekliğinin 1728 m olduğu gerçeğidir. Bu bağlamda ilde bulutlu gün sayısı incelendiğinde hiçbir ay 5 gün ya da daha fazla bir değeri ifade etmiyor. Yılın tamamında 5 günün altında ve hatta tablo incelendiğinde görüleceği üzere yaz aylarında bu değer 1 günün altına dahi düşmektedir. Dolayısıyla bulutlu gün sayısı az olan ilin güneşlenme süresi uzun, bulutlu günler ve ortalama kapalı günler sayısı ise düşük bir değeri ifade etmektedir. Yine yerleşme ve tarımsal hayat için vazgeçilmez bir değişken olan bağıl nemin ki, özelliklede insan sağlığı için, çok uygun koşullar arz ettiği söylenebilir. Zira kış ayları hariç bağıl nem % 50’ler civarında seyretmektedir. Ancak bağıl nemin uygunluğuna karşılık basınç değerleri oldukça yüksektir. Ortalama atmosfer basıncı 827,5 hPa olan ilin yerel atmosfer basınca bütün yıl yüksek değerler ifade eder. Hakkâri’de buharlaşma oranı sınırlıdır. Zira yaz aylarında gerçekleşen buharlaşma özellikle hemen sınır komşusu olan Şırnak’ın Silopi ve Cizre ilçeleriyle kıyaslandığında daha da anlamlı olacaktır. Çünkü söz konusu şehirlerde yaz aylarında gerçekleşen aylık buharlaşma miktarı 1000 mm’yi çok aşmaktadır. Oysa Hakkâri’de hiçbir ay buharlaşma değeri350 mm’yi dahi bulamamaktadır. Yağışın aylara göre ortalama değerine bakıldığında 131,7 mm ile en yağışlı ayın Nisan ayı olduğu ve en az yağışlı ayın ise 1,9mm ile Ağustos ayı olduğu görülmektedir.
Yağış değerleri açısından oldukça olumlu bir tablo gösteren ilde yıllık yağış miktarı 789,4 mm bigi oldukça yüksek sayılan bir miktarı ifade etmektedir. Uzun yıllık yağış durumu incelendiğinde yağış miktarının yıllara göre inişli çıkışlı bir özellik gösterdiği söylenebilir. 1970-2014 yılları arasındaki yağış miktarına bakıldığında yağışın enkazla 2003 yılında (1059,7 mm) olduğunu görülmektedir. Tablodan da anlaşılacağı üzere en yağışlı ay ile en az yağışlı ay arasındaki yağış değeri oldukça yüksektir. Yaz ayları boyunca yağış değerleri oldukça düşük seyretmektedir. İldeki yağışın seyri bu anlamda tipik bir Akdeniz iklimi yağış grafiğine benzer bir durum arz eder. Zira Haziran ayının ilk günleri hariç, İlde Haziran ayının son 20 günü, Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarının tamamında yağış değerinin toplamı ancak18 mm’yi bulmaktadır. Bu da aylık ortalama toplam yağışın 4,5 mm de kaldığını göstermektedir. Diğer bir ifadeyle dört ayda düşen toplam yağış yıllık yağışın yalnızca % 2,3’üne denk gelmektedir. Hatta Haziran ayının ilk 10 gününü de dâhil ettiğimizde bu değer toplam yağışın %3,3’ü etmektedir. Görüldüğü üzere yaz aylarında bir yağış sorunu vardır ve bu sorun başta akarsuların taşıdıkları su miktarını ve daha önemlisi tarımsal faaliyetleri önemli ölçüde sınırlandırmaktadır. Yaz ayları en az yağışın düştüğü mevsim olmasına karşın en yağışlı mevsimin ilkbahar olduğu tablodan anlaşılmaktadır. Toplam yağışın % 40,2’si bu mevsimde düşmektedir.Hakkâri iline düşen yağış miktarı Türkiye'nin kıyı bölgeleri hariç tutulduğunda bütün iç bölgelerin ortalamasının üzerinde seyrettiği anlaşılmaktadır. Hakkâri’de ortalama rüzgâr hızı 1,1 ile2,1 m/s arasında değişmektedir. Rüzgârın etkili olduğu dönem ise Nisan ile Ekim arasıdır. Şüphesiz ilkbahar yağışlarının toplamda çok geniş yer kaplaması ve bir de bu mevsimde yaşanan kar erimeleri, İlde önemli su taşkınları sorununun yaşanmasına neden olmaktadır. Zira ilde taşkın döneminin ilkbahar ayları olması bu mevsimi sel ve toprak kayması gibi doğal afetlerin yoğun şekilde kendini gösterdiği mevsim olmasına da neden olmuştur. Özellikle taşkın olaylarının görüldüğü en önemli alanların başında, Yüksekova ilçe merkezi ile Zap Suyu kenarındaki yerleşim alanları gelmektedir.